26 Kasım 2005 Cumartesi

Leyla ve Mecnun'dan Gazeller

.

Fuzuli,
Leyla ve Mecnun
Metin, Düzyazıya Çeviri, Notlar ve Açıklamalar
Hazırlayan: Muhammet Nur Doğan
(Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 2000)


Leyla Dilinden Gazel

Felek, bağrımı kan etmeden, gönlüm açılıp serpilmedi;
Beni böyle ağlatıp inletmeden sevindirmedi.

Kılmadan zulm ile yüz parça su yaralı göğsümü,
Bu bahçede, gül gibi, bir anlık bile güldürmedi.

Şükür ki, felek muradımı verdi de; ümitsiz kılıp,
Bu aşk ve sevgi isinde beni pişman eylemedi.

Dert yokmuş kimsede; yoksa, ask feyzi tabibi
Kimde dert gördü de, o derde derman eylemedi?..

İnsanoğlu sabırsızdır; yoksa zaman
Hangi isi yavaş yavaş kolaya döndürmedi?..

Gözyaslarımın seli yeryüzünü kapladı, ama mutluyum;
Çünkü o sel, sabrımın binasını viran eylemedi...

Aşk alış verisinde, dosta kavuşma kazancını elde ettim;
Ey Fuzuli! Canana canini veren, asla ziyan eylemedi...
(s.473)


Mecnun Dilinden Gazel

Öyle sarhoşum ki, idrak edemem, dünya nedir;
Ben kimim, saki olan kim, acaba bu şarap nedir?..

Gerçi, canandan çılgın gönlümün arzusunu istiyorum; ama,
Bilemem çılgın gönül arzusunu ki, canan sorsa, nedir?

Madem bir kez kavuşmak, aşığı vuslata kandırır;
Peki maşuktan aşığa her dem bu istiğna nedir?

Dünya ve alem felsefesinden anlayan, bilge sayılmaz;
Bilge ona derler ki bilmesin hiç, dünyadakiler ve dünya nedir!

Ey Fuzuli! Ah ve feryatların incitmekte alemi;
Eğer aşk belası ile başın hoşsa, o zaman bu dava nedir?
(s.475)


Leyla Dilinden Gazel

Ey beni çılgın eden: benden bu kaçış hali nedir?
Niye sormazsınki, bu çılgın gönlümün ahvali nedir?

Eğer bana halk içinde ilgi göstermezsen mazursun:
Ama tenhada da yüz vermezsin, bu korku nedir?

Halimi bilmediğin için bana açmıyorsan, anlarım;
Ya halimi bilip de kasten bilmezden gelmek nedir?

Bülbülün gayreti gül arzusu yolundadır derler;
Ama gulu gördüğünde meyletmez, peki bu dava nedir?

O peri yüzlü, ben rüsvaya hiç etmez iltifat...
Ey Fuzuli! Bilmem ki, ben rüsvanın sucu nedir?
(s.481)


Mecnun Dilinden Gazel

Gönül hayalle avunup, vuslata meyletmez;
Gönül dışında bir yar olduğunu aşık hayal etmez.

Hakikat ehli, kendini güzellik ve cemale kaptırmamalı;
Gerçek aşk asla bir kusur kabul etmez...

Kamil aşk isteyen, sekil güzelliğinden sakınır;
Çünkü sekle bağlanmak, aşığı olgunluk sahibi etmez.

Şekilcilik, aşk ehlinin cehaletine delildir;
Halbuki, akilli olan, bir gün ayrılınacak olanla birleşmez.

Dost, gönülde yerleşse, gözde niçin dolaşsın?
Muhabbet, sabit olsa, öz mekanından göçüp gitmez...

Gönül levhası masiva lekesinden daima beri olmalı;
Tevhit ehli olan, idrak sayfasına zülüften ve benden nakış çekmez...

Mana ehli, sekil için iradesini kaybetmez asla;
Hakikat cevherini mecaz cahilliğine çiğnetmez...

Gönül ehli olan, suret ehlinin hilesine bağlanmaz;
Fuzuli ise bağlanmıştır; demek ki hali idrak etmez...
(s.489)


Leyla Dilinden Gazel

O dilber ki, devamlı aşığa yüzünü göstermez;
Noksan kalır; bakış feyzi bulup, olgunluk kesbetmez...

Aşıkları kendine çekmeyen, gerçek maşuk sayılmaz;
Ne çıkar o suret güzelliğinden ki, hal ehlini cezp etmez?...

Maşukun yüzü, bilge olmayandan gizli kalmalı;
Çünkü bilge olmayan, Allah’ın sanatını idrak etmez...

Güzellerin vuslatına talip olan, nefsin arzusudur;
Yoksa gerçek aşk için: ayrılık: ya da vuslat: fark etmez...

Maşuk, aşığın var olan hayat nakdini harcıyor;
Korkulur ki, bu zulmü maşukuna aşık helal etmez!

Güzeller naz cilvelerini mecaz ehline göstersinler;
Hakikat ehli, kendini zülüf ve bene müptela etmez!

Fuzuli, suret aleminde şaşkın ve gafil gezer durur...
Nasıl gafil? Bu sevdanın sonunu hiç hayal etmez...
(s.495)


Mecnun Dilinden Gazel

Biz cihan sarayını gerçekte viran bilmişiz;
Esenlik hazinesini bu virane içinde gizli bilmişiz.

Gerçi suretperest, taklit ile kendini alim bilir;
Gerçekler aleminde biz onu cahil bilmişiz.

Habersizler, şarabi, rahatlık içkisi sanırlar;
Biz zamanın bilgesiyiz; onu dökmüş; kan bilmişiz.

Anladık ki, alem mülkü kimseye vefa eylemez;
O zamandan beridir; onu Süleyman mülkü bilmişiz.

Ey Fuzuli! Ayrı sanmışın mescidi meyhaneden;
Meğer ne hata imiş ki, biz seni hep irfan ehli bilmişiz!
(s.503)


http://www.ykykultur.com.tr/kitap/kitap.asp?id=1202

3 yorum:

Adsız dedi ki...

BUNLAR HARIKA ŞİİRLER BİZLERE BUNLARI ULAŞTIRDIĞINIZ İÇİN ÇOK TESEKKUR EDERIM...

aşık dedi ki...

inanılmaz bir tasavvur...
vaoluşun korkuç acılarından bir lahza kurtulabilmiş bir ademoğlu

Adsız dedi ki...

eyvallah bunlar da olmasa biz ne yapardık

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

The Reflection Cafe

Site İstatistikleri

Locations of visitors to this page

 

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı